2007 Mayıs ayında Koç Lisesi’nden mezun olduktan sonra, 2007 - 2011 arasında burslu olarak, Boston’da School of the Museum of Fine Arts’ta genel güzel sanatlar ve resim bölümü anadal ile Tufts University’de Mass Communications and Media Studies yandal programlarına devam ettim. Bu dönemde, Boston gibi yemyeşil bir ögrenci şehrinde, Amerikan kültürünün hem sanat, hem de akademik çevrelerinden önemli isimlerle tanışma şansını yakaladım.

2011 Ağustos’unda Chicago’ya taşındım ve yine burslu olarak, School of the Art Institute of Chicago’da Visual and Critical Studies departmanında 2 yıllık yüksek lisans programına devam ettim. Burada, Orta Amerika’nın şaşırtıcı boyutlardaki demografik ve kültürel farklılıklarına alışmaya çalışırken, bir yandan da sosyal sınıf çatışmalarının ve politikanın sanat üzerindeki ve sanatın bu oluşumlar üzerindeki karşılıklı etkileşimleri hakkında araştırmaya ve yazmaya başladım. Bu dönemde yine her zamanki gibi kendi stüdyomda genel atölye ve resim çalışmalarıma devam ettim. 2013 Mayıs ayında teslim ettiğim MA tezimde, yine o yaz gezme şansını elde ettiğim Kuzey Kıbrıs’taki Mavi Köşk’ün içinde sergilenen eserlere ve bu “yarı - müze”nin Kıbrıs ulusal kimliğinin “yarıya bölünmüşlüğü” açısından önemine değindim. Yine aynı proje kapsamında yazmış olduğum, zaman ve “sanatsal zaman” kavramlarını ele alan bölüm, Romanya - Bükreş Üniversitesi’nde “Traveller’s Eye” isimli disiplinlerarası sempozyum dahilinde yayımlandı.

Chicago’daki son aylarımda ise, tesadüf eseri başlayan bir macera sonucu, Polonya - Varşova’daki Felsefe ve Sosyal Bilimler Enstitüsü (Instytut Filozofii i Socjologii PAN)’ne doktora araştırması için başvuru yaptım ve kabul edildim. 2013 Eylül ayında kendimi, dilini hiç bilmediğim ama insanlarını ve yemeklerini ilk görüşte sevdiğim Varşova’da buldum. Geçtiğimiz 2014 senesi boyunca, Adam Mickiewicz Enstitüsü’nün faaliyete geçirdiği Polonya - Türkiye 2014 projesi dahilinde bir kültürel kaynak platfromu olarak açılan turkiye.culture.pl sitesinin koordinatörü olarak işe başladım ve Şubat 2015 sonuna kadar bu görevimi sürdürdüm. 2014 yılı, Polonya Kültür ve Ulusal Miras Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından, Polonya ve Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıldönümü kutlamalarının yapılacağı yıl olarak ilan edildi. İki ülke ilişkilerinin altı asırlık tarihini kutlamanın yolunun, her iki ülke kültürüne ve sanatına yakından bakmaktan, ELÇİN MARAŞLI takip etmekten geçtiğini düşünen turkiye.culture.pl, yine bu kutlamalar çerçevesinde planlanan geniş kapsamlı kültürel faaliyetlerin, Türkiye’deki okurlar ve izleyiciler için tanıtımını üstlendi.

Yine 600. yıl kutlamaları ve site koordinatörlüğü görevim bağlamında, Varşova’da çeşitli söyleşi ve panellerde Türkiye’yi temsil etme şansım da oldu. Şubat ayında “Alla Turca - Alla Polacca” başlıklı, Türkiye ve Polonya kültür ve tarihindeki benzerlik ve farklılıkları konu alan cafe söyleşimizin ardından, yine Mart ayında Varşova Universitesi, Uluslararası Ilişkiler Bölümü ögrencilerinin kurduğu “Genç Diplomatlar” panelinde, Varşova’daki Türkiye Elçimiz (Prof. Yusuf Ziya Özcan) ile birlikte Türkiye hakkında genel kültürel bilgiler üzerine bir sunumum oldu. Şu anda Varşova’da yaşamaya ve çalışmaya devam ediyorum. Doktora araştırmalarım dahilinde, Kuzey Kıbrıs’taki Mavi Köşk’ü bir kez daha incelemeye karar verdim. Bu kez, Almanya-Bayreuth’taki Wagner Opera Sarayı ile benzerliklerini ve yine iki müzenin de kültürel miras ve ulusalcılık kavramlarına yakından bağlantılarını incelemeye devam edeceğim.

2007 - 2013 yılları arasında Suna ve İnan Kıraç Vakfı ile Koç ailesi tarafından layık görüldüğüm eğitim bursu sayesinde, dünyanın farklı şehirlerinde eğitim alıp çalışarak, farklı yaşam biçimlerini ve kültürleri değerlendirebilmek için eşsiz bir fırsatım oldu. Bundan sonrası için, yoktan var ederek büyük hedefler çizebilmeyi kendime, aileme ve bana destek olan herkese borç biliyorum. İleride kendi fırsatlarım el verirse eğer, ben de Türkiye’deki sanat öğrencleri için burs desteği sağlayabilmeyi umuyorum.